
hiç boşa afra tafra yapma. ben bu şirkette bilmem kaç yıldır çalışıyorum, şu kadar yıl kariyerim var havalarına girme. dediğim gibi kölesin!
ister patron şirketinde çalış, ister kurumsal bir şirkette, her türlü birilerinin iki dudağı arasında kaderin. küçülmeye gidersiniz, performansın düşer, kar yağar, fırtına çıkar. gün gelir bir şekilde kendini kapı önünde bulursun.

o yüzden patronundan önce iş arkadaşlarına iyi geçin. kimseye yüksekten bakma. iş arkadaşın da köle sonuçta. demiş miydim, sen de kölesin. hem de en moderninden...
ama kimse de seni ezmesin. kölesin dediysek o kadar da değil. laf sokulmasına izin verme, ezdirme kendini. git kafasını patlat demiyorum ama sen ipleri bir kere verirsen mobbing'ci müdürüne, zaman içinde bir bakmışsın ki karakterinden, kişiliğinden ödün verip ezik bir şeye dönüşmüşsün...

hiç bana şu kadar yıl kariyerim var deme. sabah belli bir saatte iş yerinde olmak zorunda mısın? x saatini o sikik ofisinde geçirmek zorunda mısın? hah işte onu diyorum ben de... kölesin.
kendini belli saat karşılığında pazarlıyorsun bile diyebilirim. kızma hemen, senin tabirinle "namusunla" pazarlıyorsun.
herkes biliyor. 8-10 saat mesaide dolu dolu en fazla 3 saat çalışıyorsun.
sabah kaymakamlığa da gitsen, notere de gitsen, hastaneye de gitsen, kem küm ederek birilerini arayıp izin alıyorsun. hiç boş yere hafta sonu 2 gün tatilim var, maaşım yüksek deme. yüksek maaş alıyorsun ama karşılığında bir daha geri gelmeyecek zamanını veriyorsun...
o yüzden çok havalanma arkadaşım çevrene karşı...

iş arkadaşını evindeki eşinden, çocuğundan, anne babandan fazla görüyorsan ciddi bir sıkıntı var demektir.
belki sen de farkındasın bu sıkıntının ama sesini çıkaramıyorsun çünkü işsizlik oranı yüksek. yerine birini bulurlar düşüncesi var...
anlaşılan bu işin fıtratında var.
bir şekilde ne yap ne et bu kokuşmuş düzenden kurtulmaya bak