bence bu mevzu biraz karışık.
cinsiyetler arasındaki en belirgin fark algı ve kurgu bence.
bi de bi tarafta pipi bi tarafta kuku var ama orasına girmiyorum, orası zaten
aşikar. meme dedim mi? meme çok güzel bi şey. büyüğü de kendine göre güzel
küçüğü de. öhm. insanları tenasül organlarından bağımsız olarak kadın&erkek
diye gruplasaydık daha kurgusal, daha kompleks düşünen varlıklara kadın derdik.
erkek, kadının yanında çocuk gibi, cücük gibi kalıyor çünkü.
bu biraz yetişirken edinilen pratikle alakalı. kadın beyni,
zihni muazzam bi şey azizim. çocukluktan itibaren düşünüp, kurmaya başlıyor
kadın. erkek çocuk top peşinde koşarken kız çocuk evcilik oynuyor, aile
kuruyor, bebeklerine görevler veriyor; kurguyla hep o ilgileniyor. evcilik
oyunu yönlendirebilen hiçbir erkek çocuk görmedim ben mesela, gören varsa beri
gelsin. bu cinsiyet fıtratıyla ilgili bi şey olabilir, tam bilemiyorum ama
kurguyla bu aşinalık kadına müthiş bir örgü ağı kurma kabiliyeti veriyor zaman
geçtikçe. erkeğe bakarsan; erkek her zaman o top peşinde koşan çocuk
kurnazlığında kalıyor. olduğu, olacağı o kadar. buraya kadar sıkıntı yok tabii.
sıkıntı şurada başlıyor; kadın maalesef erkeği de kendisi kadar komplike,
karışık sanıyor. işte bizce kadının her lafı götünden anlaması bu yüzden hasıl
oluyor.
örneklemeye çalışayım. can dostunuz ali ile yemektesiniz.ali pezevengi yapmaz
gerçi de, yemeği de o yapmış olsun;
-ali'm, kardeşim, tuzluğu uzatsana.
+al kanka.
bak, ne kadar basit. şimdi sevgiliniz ayşe'nin hazırladığı
sofraya buyrun;
-aşkım, tuzluğu uzatabilir misin?*
+yemek tuzsuz mu olmuş?!*
-eoo. ben elime
döküp de şey edeyim diye.
soru aynı,
cevaplar farklı. ali'nin cevabıyla ilgili söylenebilecek hiçbir şey yok.
gerçekten yok. soru-cevap, bu kadar basit. halbuki ayşe'nin cevabı karışık.
eğer yemeği siz yapsaydınız da ayşe size laf koymak isteseydi direk olarak
"yemek de yarrak gibi olmuş" demez lafını imalı ederdi, inceden laf
koyardı. ayşe'nin pasif agresif tepkisinin ardında da sizin laf koyduğunuzu
düşünmesi var. neden? çünkü ayşe laf koysaydı öyle koyardı. ha bana sorsan biz
anlamazdık ayşe'nin laf koyduğunu, orası ayrı. yanisi ali top oynarken pas
bekliyor hala. "şimdi top gelsin, o esnada kamil sol kanattan kaçar.
basarım önümdeki lavuğa çalımı. kamil'e açarım. kamil soldan yardırsın, ben
içeri katederim. hmm" değil "ananıskim top geliyor" diyor.
ayşe'nin ne düşündüğünü örnekleyecek kadar tanımıyorum ayşe'yi, çünkü ayşeyi de
götümden uydurdum
erkeklerin
kadınları anlamaması, erkeklerin öküz olması var ya, o da bu yüzden amına
koyim. kadın ima ediyor, erkek anlamıyor.
-bugün işte çok
yoruldum aşkım.
+he ya hatun
valla ben de. kulunçlarım ağrıyor yemin ediyorum.
-...
+?
-...
+n'oldu hatun? bi
şey mi oldu?
-yok bi'şey!
tanıdınız değil
mi? her çiftin başından geçer bu diyalog. iş olmaz okul olur, kurs olur ama
geçer. kadın direk ilgi istiyorum demiyor yine, ima ediyor. şahsen ben hala
anlamıyorum, anlayabilen arkadaşlara gıpta ediyorum. bu arada ilgi göstermek
nedir lan? 28 yaşıma geldim kız arkadaşım "benimle ilgilen" derse ne
yaparım bilmiyorum amına koyim. mesela hanimiş hanimiş, ay ay kıyamam? bunu
dersem var ya anamdan emdiğim süt burnumdan gelir. öhm.
kadının bu kadar
derinlemesine düşünmesi doğru olanı zaten. çünkü hepimizin hayatı kadınların
ellerinde şekilleniyor. televizyon karşısında şahan'a eheh diye gülen beyinsiz babamdansa
mutfakta "selim'in düğününde bilezik takarız, benim de 2 oğlum var
sonuçta" diye kafada kuran annemin yönlendirmesini görmüş olmamın faydasını
gördüm şahsen.
dağılmadan, işbu
götünden anlama meselesi de bu yüzdendir. erkek kadından fiziksel olarak
güçlüdür. bu nedenle doğa kadına müthiş bir düşünme kabiliyeti vermiş, parmak
hesabıyla skoru eşitlemiş ama pratikte resmen biz gariban erkeklere
geçirmiştir.
bak aklıma geldi
hani kadınlar zeki erkek seviyor ya, onun temelinde de bu var. kadın anlaşılmak
istiyor. aptal bir adamın kadınları anlaması mümkün değil. ha sorarsanız sen
çok mu zekisin la sikik diye. evet zekiyim.