teklif
evet mevzumuz evlenme teklifi,
çoğu zaman filmlerde veya dizilerde görürüz, nadiren günlük hayatta karşılaşırız bu durumla, hayatımızda ortalama iki kez de faili veya mef'ulü oluruz.
lakin bir ayrıntı hiç değişmez: kadınların yüzüğe odaklanması. erkek "benimle evlenir misin" dediğinde karşısındaki erkeğin yüzüne bakmadan önce, yüzüğe bakarlar uzunca bir süre. o esnada akıllarından geçenleri hep merak etmişimdir. neden erkeğinin yüzüne veya gözlerine değil de yüzüğe bakarlar?

zira sahne hep aynıdır, "selma" dendiği anda el ceketin cebine uzanır, o andan itibarenkadın dünyadan uçar; sol gözüne bir perde, sağ gözüne bir mercek iner efendim,yüzükten başka bir şeyi görmez, o yüzük havaya ve kendisine doğru yönelir, o esnada sanki bir yıldız kayıyormuşcasına dikkatle ve heyecanla izler o yüzük kutusunu. sonra kutunun kapağının açılması esnasında erkeğin yüzüne bakar küçücük bir an, yüzük kutusunun açılmasına saniyenin yüzde biri kadar bir vakit kalmışken tekrar yakalaryüzük kutusunun açılma sahnesini. sonra yüzükten başka bir şey kalmaz evrende, kadındünyadan kopar, bir uzay boşluğu düşünün, içinde hiç bir gezegen ve göktaşı olmayan, sadece içinde bir yüzük şeklinde yıldız ve etrafında dönen bir gök cismi gibi kadın. kadıniçin o sahnenin böylesine mühim bir şekilde yaşanması söz konusudur. ayın dünyaya bakan yüzünün hep aynı olması gibi, kadının gözünün baktığı yer o yüzüğün odak
noktası olan "değerli taş"tır. birazdan "benimle evlenir misin" cümlesini duyacak ve o esnada yüzüğe bakma eylemi son bulacak ve "cemiiil" diye başlayacaktır söze, bu "i"'lerin sayısı yüzüğün etkileyiciliğiyle doğru orantılıdır ve kararını açıklayacaktır.
evet, o esnaya kadar olan sürede kadın yüzüğü inceler. öylesine derin inceler ki, gözleri büyür, göz merceği ileri doğru fırlar, gözlerinde yıldızlar dans eder, gözleri yeterli büyüklüğe ulaştığı zaman; yüzüğü baş ve işaret parmaklarının arasına alarak onusemaya doğru kaldırıp; ağzı kulakarına varan, hatta ensesine doğru ulaşan bir sırıtışla bir an yüzünün smeagol'a dönüşüp kadının "kııyyyyymetlimiissssssssss" diyerek tıslayarak haykırması hiç şaşırtıcı olmaz efendim. zira kadın için o an zaman durur, beyin fonksiyonları normalinin 100 katına çıkar: elf gözleriyle yüzükteki taşın karatını ölçer ve o taşın muadilinin piyasa fiyatını hesaplar, altının ayarının fark eder ve altının özkütlesinden yola çıkarak elf gözleriyle gördüğü hacminden hareketle hesapladığı ağırlığını altının o günkü oms değeriyle çarpar, petrolün galon fiyatı, beşşar esed'in devrilme olasılığı, önümüzdeki 1 yıl boyunca piyasada ne yönde ve ne kadar hareketlilik olacağına kadar her türlü veri, kadının zihinsel veritabanında, imkb'deki saniyedeki işlem sayısından daha hızlı bir biçimde değerlendirilerek altının incelenmesi tamamlanarakzaman bükücülüğü sanatının en ileri tekniklerinin kullanılışının ardından beyninin cevap mekanizması devreye girer...

sizi hayattan soğutmak istemezdim değerli okurlar ama: coca cola özütüyle birlikte dünyadanın en önemli ve en büyük iki sırrından biri olan bu gizemi taşımak ağır gelmeye başlamıştı.
şimdilik hepiniz esen kalın efendim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder