13 Haziran 2013 Perşembe

nazar

köy yerinde yalnız yaşayan fakir bir kadın varmış. kocası bir süre önce ölmüş gitmiş. bu kadının tek geçimi sahip olduğu tek ineğin sütüymüş. fakirlik iyice artınca kadın ineğin yemini, yalını iyice azaltmak zorunda kalmış. bir süre sonra inek süt vermez olmuş.

gitmiş bir komşusuna anlatmış ineğin süt vermediği; "kesin nazardan" demiş komşusu. başka bir komşusuna danışmış, "kesin" demiş, kesin nazar değmiştir." en son sorduğu komşusu da nazar vardır demiş ve nefesi çok kuvvetli bir hocayı önermiş. atlamış hocaya gitmişler.

Resim yazısı ekle
"nazar değmiş senin ineğine. ben bu nazarı çözerim ama


karşılığında on akçe ve bir kilo tereyağı isterim" demiş hoca. kadın düşünmüş. inek süt verdikten sonra ne olacak, tamam demiş.

"şimdi sana bir muska yazacağım. ineğin sağ boynuzuna bağlayacaksın. süt geri gelecek. bu arada ineğin yemini, yalını bol bol ver." demiş hoca on akçeyi ve tereyağını alırken.

kadın aynen muskayı bağlamış. kendi boğazından kesmiş yemi, yalı da bol tutmuş. inek bir süre sonra şaldır şaldır süt vermeye başlamış. 

lakin fakirlik kadın yine ineğin yemini yalını kesmek zorunda kalmış. bir süre sonra süt kesilmiş. kadın düşünmüş. ben demiş bu hocaya gitsem benden yine on akçe ve bir kilo tereyağı isteyecek. en güzeli ben bu muskayı çözeyim, içindekileri temize geçeyim, sonra tekrar bağlayayım boynuza. almış muskayı açmış, arapça harfler beklerken bir bakmış türkçe bir yazı var;

"on akçeyi indirdim cepcağızıma, bir kilo terayağını indirdim midecağızıma, yal vermeden süt bekleyenin koyayım amcağızına."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder