10 Temmuz 2013 Çarşamba

cip

dindar değilim, müslüman bile sayılmam ama aç olanın halinden anlama hadisesini anlıyor ve destekliyorum. lâkin dünyanın bâzı yerlerinde 40 derece sıcakta 17 saat su içemeyen, içecek temiz su bulamayan insanları anlayabilmek için ise sağlığımızdan olmamız gerekmez. bu gerçek zaten önümüzde duruyor. televizyonlarda, gazetelerde, internette, her yerde aç insanların varlığından haberdarız. 

demem o ki; yemeği, içmeyi birkaç saat geciktiriyor olman aç ve susuz insanların hayatında neyi değiştiriyor? o insanların durumunu anlıyor ve empati yapıyorsun da sonuç olarak o insanlar için ne yapıyorsun?

insanlar açlıktan ve susuzluktan kırılırken bir yerlerde, sen sadece yemek saatini biraz ileri atıyor, hatta normalde tükettiğinden daha çok yemek tüketiyorsun... eğer ki yediğimden arttırıp fakir doyuracağım dersen, bunu 40 derece sıcakta aç ve susuz kalarak yılda sadece bir ay yapman gerekmez, değil mi?

muhtaç olana yardım için elimizde her türlü imkan varken hiçbir şey yapmayıp, kendimizi belli bir süre aç bırakarak 'iyi insanlar' olduğumuzu zannetmediğimiz için de inanmayan öküz oluyoruz ya... ben öküzüm canım kardeşim, sen şahane müslümansın, aferin.
içemeyenleri" anlayabilmek için verilen bir emirmiş. 

tecavüze uğrayanları da yine bir başka mübarek ay vesilesiyle anlamaya çalışalım.
-oruç kafi.
yo yo, onları da anlayalım. anlamamız için muhakkak başımıza gelmesi icap eder.
ardından da şehitleri anlamak için kafamıza sıkalım, yetim ve öksüzler için anamızı babamızı keselim.
anlayabilmek için mutlaka tecrübe gerek dimi be amınakoyduum
hem, oruç ritüeli benzer şekilde, farklı adlar altında diğer dinlerde de var. özellikle ortadoğu kökenli.
tıpkı diğer tapınma şekilleri gibi, kurban vermek gibi, namaz kılmak gibi, hac ziyareti gibi.
aynen öyle.
din olmadan yaratıcıyı, yaratıcı olmadan canlıyı sevemez miyiz?
severiz de cipe binemeyiz. Cip cip.gırandşerokee




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder